Agile ya da Waterfall fark etmeksizin, doğru yazılım geliştirme için geliştiricilere net ve anlaşılır gereksinimler sunmak şarttır. User story, use case ya da görsel anlatım fark etmez; önemli olan “ne” üretileceğinin anlaşılmasıdır. Boş eğitimler yerine tüm ekip için yazılım gereksinimleri, UML ve prototipleme gibi konularda eğitim şart.

Scrum veya Kanban uygulamak çevik dönüşümün sonu değil, sadece başlangıcıdır. Gerçek dönüşüm, ortaya çıkan engelleri fark edip çözmekle başlar. Liderlerin desteği olmadan sürdürülebilir başarı mümkün değildir. Eğitim yeterli değil; sorunlara kulak vermek ve çözüm için mücadele etmek gerekir.

Scrum ve Kanban tek başına çeviklik sağlamaz. Gerçek çeviklik, iyi mühendislik ve ekip gelişimine yatırım gerektirir. 2 haftalık Sprint'lerin sonunda “yine bir şey çıkaramadık” dememek için çalışanların yetkinliğini artırın. Eğitim, kitap ve e-learning gibi küçük yatırımlar büyük fark yaratır. Şatafatlı dönüşüm yerine sağlam temeller kurun.

Gerçek çeviklik için üretim sürecinizi otomasyonla güçlendirin. Test, dağıtım ve hatta kod üretimi gibi alanlarda makinelerden faydalanın. İnsan gücünü gereksinim analizine ayırın, geri kalanını akıllıca otomatize edin. Hız ve kalite için test ekiplerinizi otomasyona hazırlayın!

Kirli bir kod tabanıyla çevik süreçlerden verim almak mümkün değildir. Tüm kapasitenizi müşteri taleplerine ayırmak yerine, her iterasyonda kod kalitesini iyileştirmeye zaman ayırın. Kodunuzu temizlemeden üzerine yeni katlar çıkarsanız, ilerleyemezsiniz. Kalite sorunlarınızı görünür kılın ve düzeltmek için adım atın. Unutmayın, Noel Baba gelip kötü kodları düzeltmeyecek — bu sorumluluk sizin!

Çoğu IT ekibi önceliklendirmenin ve odağın önemini bilir. Ancak gerçek çeviklik, sadece teknik ekiplerin eğitilmesiyle değil, iş birimlerinin de doğru önceliklendirme yapmayı öğrenmesiyle mümkündür. Sürekli değişen taleplerle takımların odağını bozmak verimi düşürür. Müşteriye çevikliğin anlamını doğru anlatın: Her şeyin anında yapılması değil, doğru işe odaklanarak birlikte değer yaratılmasıdır.

“Siz yapın, ben UAT’de bakarım” ya da “Çok işim var” gibi yaklaşımlar, çevik dönüşümün önünde ciddi engellerdir. Katılım olmadan çeviklik olmaz; sorumluluk paylaşılmalı, iletişim güçlü olmalı. Aksi halde çeviklik sadece bir etiket olarak kalır.

Theseus'un Gemisi gibi, yazılım takımları da zamanla değişir. Peki, takımınız hâlâ aynı takım mı?

McKinsey'in verimlilik ölçümüne karşı, yazılımcıların verimliliğinin sadece kod yazmaktan ibaret olmadığını savunan Terhorst-North yazısı.

Büyük kullanıcı hikayeleri sprintlere sığmıyorsa çözüm basit: Doğru bölme teknikleri. Detayla Sharpware Blog'da!